12 Eylül 2012 Çarşamba

Otizm ve Farkındalık...

 
Çocukların karşılaştığı her sorun ve her durum beni çok etkiliyor. Otizmde onlardan bir tanesi aslında. Otizm hakkında çok fazla şey bilmiyordum. Sadece televizyonda dikkatle dinlediğim bir hanımdan öğrendiklerimdi bildiklerim...
   Aslında otizm ile daha çocukluğumda tanışmıştım. Köyümüzde konuşma zorluğu ve istemsiz yaptığı el hareketleriyle sorun yaşayan bir kız vardı. Tabi çocukken anlayamamıştım ne kadar zor bir durum olduğunu.
   Amaa... Anne olunca insan daha çok etkileniyor, daha çok merak ediyor, araştırıyor. Aslında çocukluğumda gördüğüm o kızdan başka otizmli tanıdığım kimse yoktu, ta ki Ramazan bayramı öncesi tanıştığım yakışıklıyı tanıyana dek...

   Adı Tolga'ydı. Otobüste karşılaşmıştım ve hissetmiştim bir sorun olduğunu ve bu yüzden ne ona ne annesine doğru düzgün bakamamıştım bile annesini üzmemek için. Çocukları gördüğüm zaman tanışma ve sevme alışkanlığımdan dolayı dayanamayıp tanışmak istedim bu içine kapanık güzel yüzlü çocukla. Camdan dışarı bakıyordu, biraz yorgun biraz halsiz bir şekilde. Annesi onu lunaparka götürdüğü ve orada çok eğlendiği için yorulmuştu. Belkide o yüzden bana hiç bakmamıştı bile.
  Biraz koluna dokundum ama pek dikkatini çekemedim ve adını sordum aslında sadece dikkatini çekmek ve bana bakmasını sağlamak istiyordum. Annesi o isteksiz olmasına rağmen TOLGA dedirtti ve Merhaba demesini istedi ve Tolga bana "merhaba" dedi.
  Evet otizmin erken teşhisle neredeyse tamamen yok olabileceğini ama yinede aslında beklemiyordum, o yüzden ismini söylediğinde önce şaşırdım ama çok mutlu oldum.
  Daha sonra otobüsten inene kadar annesiyle konuştuk ve şu anki merkeze gideli daha 1 sene olduğunu ve başarılı olduklarını anlattı. Tolga'nın annesiyle konuştukça anladımki otizm ve bu durumu yaşayan çocuklar hakkında çok az şey biliyormuşum.
  Eğitim sistemindeki problem Tolga içinde geçerliydi. Yeni sisteme göre okul yaşı gelmişti ve sistem otomatik olarak Tolga'yı evlerinin yakınlarındaki bir okula kaydetmişti. Ailesi Tolga'nın durumu için okulla konuşmuş ve kaynaştırma sınıfına alınabileceği söylenmiş ama konuşmaya yeni başlamış ve sosyalleşme konusunda problem yaşayan bir çocuk için kaynaştırma sınıfı bile erken değilmiydi?
  Tolga zeka geriliği olan bir çocuk değildi aksine daha iyiydi. Sadece konuşma konusunda sorun yaşıyordu bana göre. Tolga 10'a kadar saymayı biliyordu. Aslında beni en çok etkileyen annesinin
"yıllardır çekirdek ayıklayıp ağzına veriyordum geçen akşam o ayıklamış bana yedirmek istedi." Bu sözü duyduğumda çok mutlu oldum ve Tolga'nın bu sorunu atlatabileceğine olan inancım daha çok arttı.
  Tolga ile tanışmam bana otizm ile ilgili çoğu şeyi ya az ya hiç bilmediğimi hatırlattı. Bu yüzden de Tohum otizm vakfının sitesini inceledim ve otizmi olan çocuklara soyut ifadelerle değil daha somut ifadelerle yaklaşmak gerektiğini öğrendim.

  Daha sonra Berya'nın Kaleminden blogunda otizmli bir yazar Birsen BAŞAR'ın kitabından bahsedildiğini gördüm.

  Otizmli çocukların yanında ve farkında olmalı. Çünkü onlarla bizim...
  Sevgiyle mutlulukla kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder